SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde konsültan hekim olarak görev yapan Jinekolojik Onkoloji Cerrahı Prof. Dr. Ali Kolusarı, rahim ağzı (serviks) kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.
1-31 Ocak Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kolusarı, “Rahim ağzı kanserinin nedeni, Human Papilloma Virüsü (HPV) olup, bu hastalık uygun tarama programları ile erken dönemde teşhis edilerek önlenebilir” dedi.
HPV Enfeksiyonu ve Rahim Ağzı Kanseri Arasındaki Bağlantı
Prof. Dr. Kolusarı, rahim ağzı kanserinin neredeyse tamamının HPV enfeksiyonu kaynaklı olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
"Rahim ağzı kanserine yol açan yaklaşık 13 yüksek riskli HPV tipi mevcuttur. Bunlardan HPV 16 ve HPV 18, en fazla kansere neden olan türlerdir. Hastalık, genellikle yıllar içinde yavaşça gelişir. Kanser hücreleri ortaya çıkmadan önce, rahim ağzındaki hücreler ‘displazi’ veya ‘prekanser’ olarak adlandırılan değişikliklere uğrar. Bu prekanseröz formlar tedavi edilmediğinde, zamanla kansere dönüşme eğilimi gösterir."
Rahim ağzı kanserinin ilerlediğinde vajina, rektum veya mesanedeki dokulara yayılabileceğini ve vücudun farklı bölgelerine metastaz yapabileceğini söyleyen Prof. Dr. Kolusarı, erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri
Rahim ağzı kanserinin erken evrelerde belirti vermeyebileceğini belirten Prof. Dr. Kolusarı, ilerleyen vakalarda görülebilecek belirtileri şöyle sıraladı:
- Düzensiz, sürekli devam eden hafif vajinal kanama
- Sulu, kötü kokulu ve kanlı akıntı
- Cinsel ilişki sırasında ağrı ve ilişki sonrası kanama
- İlerlemiş vakalarda idrar veya dışkıda kan görülmesi
Rahim Ağzı Kanserinden Korunma Yöntemleri
Rahim ağzı kanserinin erken teşhis ve önleyici tedbirlerle büyük ölçüde engellenebileceğini ifade eden Prof. Dr. Kolusarı, korunma yolları hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Rahim ağzı kanseri, HPV ile ilk karşılaşıldıktan 15-20 yıl sonra ortaya çıkabilir. Ancak bu hastalık, kanser gelişmeden önce tespit edilebilen nadir kanser türlerinden biridir. İlk korunma yöntemi olarak HPV aşısı, ikinci korunma yöntemi olarak ise Pap smear testi önerilmektedir. Kadınların, 21 yaşından itibaren her üç yılda bir Pap smear testi yaptırması ve 65 yaşına kadar düzenli kontrollerini sürdürmesi gerekmektedir."
Prof. Dr. Kolusarı, Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı tarafından 81 ildeki Kanser Erken Teşhis ve Eğitim Merkezleri'nde (KETEM) 30-65 yaş arasındaki kadınlara her 5 yılda bir ücretsiz tarama testi yapıldığını hatırlatarak, tüm kadınları düzenli kontrole davet etti.
ADIYAMAN (UHA) - RAMAZAN YAVUZ
