İNSANLIK ve bir uygarlık yerler altında… Hiç kıvırmaya gerek yok…
BATI MEDENİYETİ/UYGARLIĞI Şark(Doğu)’a hep en ideal ve ulaşılması gerekenler hedefi olarak gösterildi.
Bu bağlamda… Kadim dünya tarihinden beridir…
Az gelişmiş toplumlar daha iyi bir medeniyet tesis edebilmek için, Batı değerlerini, kurumlarını, kurallarını/yasalarını kendi toplumlarının içine “olduğu gibi” teyellediler.
Tamam…
Batılılar yüzyıllar boyunca teknolojik ve bilimsel faaliyetler, buluşlar, keşifler, icatlar ve emeklerinin neticesinde insanî kazanımlara ve yeniliklere yol açtılar, bunları insanlık ailesinin hizmetine sundular ve insanların gündelik yaşamsal reflekslerinin basitleşmesi ve kolaylaşmasına vesile oldular.
Bu kabul, kabuldür.
Öte yandan ileri sürdükleri “biricik ve tek medeniyet” oldukları savını, geçtiğimiz yıllar boyunca da akim bıraktılar.
Çünkü böyle bir şey yok!
Avrupa ve ağa babası Amerika Birleşik Devletleri’nin dünya milletler ailesine huzur ve barışı “yaşam devinimi” sürdüğü müddetçe hâkim kılmak gibi bir dertleri yok.
Zaten böyle bir dertleri de hiç olmadı.
Hıristiyan olma kimliğinin hep ön planda olduğu devletler üstü ve topluluklar üzeri örgütlenme ve organizasyonlarda, AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ve AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NİN amacının ve nihai emellerinin kendi “sığ ve sapkın menfaatleri” noktasında çalıştığını, söz konusu Hıristiyanlık ve diğer Avrupa medeniyetinin dışında bir etnisite olduğunda nasıl da “gerçek yüzlerini” faş ettiklerini, ifşa ettiklerini defalarca kez gördük.
Bu yüzden ne ABD’nin ne de AB’ne yön ve hedef tayin eden özgül ağırlığı diğerlerine göre fazla olan devletlerin (Almanya, Fransa, İngiltere bu gruptan ayrı düşünülmeli, artık AB üyesi değil.), tavrı şaşırtmıyor.
Ne Birleşmiş Milletler(BM)…
Ne de diğer ulusötesi yapılar…
Ne de dinî kimliğe göre örgütlenen bölgesel organizasyonlar…
Dünyada estirilen teröre çare olamıyor.
Düşünün…
Bu terör yapıları, mali ve örgütlenme olarak fersah fersah yetersiz olmaları gereken koskocaman devletlerden daha mı fazla kudrete sahip?
Ee cevabımız, pekâlâ HAYIR.
O zaman neden kendilerinin “biricik ve tek” olduğu iddiasındaki Batı toplumları, gözlerinin önündeki katliamlara, kıyımlara, mezalime, şiddete, baskılara ve yıldırma operasyonlarına sessiz kalabiliyor?!
Avrupa Birliği’nin ağır topları ve dahası AMERİKA, bölgesel düzeyde baktığımızda İŞİD veya ne bileyim TALİBAN, ya da ne bileyim EL-KAİDE vb örgütlerden korkuyorlar mı?
Veya…
Nüfus aritmetiği bakımından İsrail’den dünyanın ağa babalarının korkmalarının bir gerekçesi var mı?
Yok.
Çünkü, Ortadoğu bölgesinde zaten ne tezgâhlanıyorsa ve gelecek yıllara yayılan planlamalar yapılıyorsa, burada emperyalizmin ve onun ekonomik dinamiklerinin, sömürünün, hegemonyanın varlığı söz konusudur.
Söz söyleyerek, kınama açıklamaları yaparak zaten “zevahiri kurtarma” derdindeler.
Burada esas sıkıntılı durum…
Arap milletlerin/toplumların tepkisizliği ve suskunluğudur.
Arap milletlerin/ulusların yıllarca AMERİKA tarafından sinsice ve taktiksel olarak etnik ve mezhepsel olarak “ayrıştırılmaları” belki de üzerlerindeki “ölü toprağının” nedenidir de.
Pekiî asıl kadim uygarlık olduklarının ne zaman farkına varacaklar bu üzerlerine “ölü toprağı” serpilenler?!
Daha ne kadar daha bekleyecek ve…
Oluruna bırakacaklar?
SON YAZILAR